Sürdürülebilirlik
Birleşmiş Milletler tanımına göre sürdürülebilirlik “gelecek kuşakların kendi gereksinimlerini karşılama yetilerini tehlikeye atmadan, günümüz ihtiyaçlarının temin edilebilmesi” durumudur. Çevresel kaygıların arttığı ve çoğu sektörde sürdürülebilirlik arayışının ön plana çıktığı son dönemde ambalaj malzemelerinin de dönüştürülmüş kaynaklardan elde edilmesi, gereğinden fazla malzeme kullanılmaması şeklinde bir yönelim görülmektedir.
Bazı ülkelerde hükümetler tarafından yönlendirilen bu uygulama, bazı ülkelerde ise üreticilerin kendi tercihlerine bırakılmıştır. Tüketici bazında da çevresel duyarlılığın yükselmesi üreticilerin bu yöndeki uygulamalara odaklanmalarını hızlandırmıştır. Bunun yanında, yeniden kazanılmış malzemelerin kullanılması ve genel olarak ambalaj malzeme miktarlarının azaltılması üreticiler masraflarını da düşürmüştür.
Ancak, gıdaların her şekilde minimum ambalaj gereksinimleri olduğu unutulmamalı, kullanılan malzemenin azaltılması ya da daha geri dönüşüm kaynaklı malzemelerin kullanılması amacıyla bu gereksinimlerin göz ardı edilmemelidir. Gıda ambalaj maliyetleri ile uygun olmayan ambalaj nedeniyle yaşanan gıda kayıpları arasındaki en uygun dengenin ciddi çalışmalar sonucunda kurulması gereklidir.
Sürdürülebilir Tüketim
Sürdürülebilir Tasarım
Sürdürülebilir Ambalaj
Gıda Ambalaj
Sürdürülebilir Gıda Ambalajları
1960’lı yıllardan itibaren dünya gündeminde ekolojik sorunlar artmaya başlamıştır.Bu sorunların örnekleri olarak asit yağmurları, küresel ısınma ve ozon tabakasının aşınması ve bunlar gibi doğa felaketleri her geçen gün daha da artmaktadır. Son yıllarda ekolojik dengenin bozulmasında insanın üretim tarzları ve tüketim alışkanlıklarının, büyük bir payı olduğu tespit edilmiştir.Üretim tarzı kapsamında, ürün yaşam evrelerinin düşünülmesi ve ona göre tasarım yapılabilmesi önem taşımaktadır. Ambalaj tasarımı ürün tasarımının önemli ve gerekli bir parçası olmaktadır. Fakat günümüzün tüketim alışkanlığı, ürün ambalajlarını doğa’ya hasar verdiği öne sürülmektedir. Bu çalışma literatür’de, çevreye en çok zarara sahip olan ve çokça bahsi geçen “gıda ambalajları” üzerine dayanmaktadır.Gıda ambalajları, gıdayı kapsamak ve korumak görevine sahiptirler.Ancak, gıdanın insanların temel ihtiyaçları olduğundan dolayı, diğer ihtiyaçlarına kıyaslandığı zaman her toplumda en çok tüketilen madde olmaktadır. Bu nedenle, ambalaj tasarımcısının görevi gıda ambalajlarının çevreye en az zarar verecek şekilde tasarlamaktır. Bu çalışma boyunca, sürdürülebilir ambalaj tasarımı için ambalaj tasarımı elementlerine göre tasarlamak önerilmektedir.Bu elementler renk, malzeme, yazı ve illüstrasyon/ resimden oluşmaktadırlar. Bu çalışma niteliksel araştırma olduğundan dolayı 5 aşamada gerçekleşmiştir. Birinci aşama, pilot çalışma olup, internet üzerinden anket temelli 45 İstanbul Teknik Universite öğrencisine uygulanmıştır. Pilot çalışma 3 temel konudan oluşmaktadır. Birinci konuda, katılımcıların genel olarak gıda seçimlerini, ikincisi ise; bu seçimde nelere dikkat ettiklerini ve üçüncüsu ise; ambalaj üzerinde çevreci ögelere yaklaşımlarını ölçmektedir. Bu aşamanın sonuçları katılımcıların hızlı gıda tüketimine yöneldiklerini, ambalajlarda renk, imaj, malzeme ve yazılara dikkat ettiklerini ortaya koymaktadır. Pilot çalışma sırasında, Finlandiya – Aalto Üniversitesi’nde Erasmus öğrencisi olmaktan dolayı, araştırmaya Finlandiya’da devam edildi. İkinci aşama, planlanmamış bir şekilde, “Helsinki”den “Paris” e yolculuğu kapsamaktadır. Bu aşama “Finnair Airlines” da gerçekleşen bir gözlem sonucudur. Bu gözlemin araştırmaya yansıması nedeni ise, uçak’ta sunulan gıdanın, ilk aşamanın (Pilot çalışmanın 3 sorusuna) sonuçlarına tamamen uyum sağlaması idi. Sonuç uyumunda,yinede Finnair Airlines da hızlı gıdanın sunulması ve bu gıdanın sürdürebilir ambalajlarda yer verilmesinden bahs edilebilinir.Bu nedenle, gözlem sırasında not alındı ve fotoğraflarla belgelendi. İkinci aşamanın, diğer önemli parçası, uçakta sunulan gıdanın ambalaj tasarımı olmaktadır. Bu nedenle, ambalaj üzerinde yazılan üretici firmanın – Finncatering Firması – iletişim bilgileri de not edildi. Finlandiya’ya ulaştıktan sonra, üçüncü aşamaya geçilerek, Finncatering firması ile irtibat kuruldu ve bir görüşme (röportaj) ayarlandı. Bu görüşme, firmanin ürün geliştirme müdürü ile gerçekleştı. Görüşme Finnair Airlines’in nasıl ve kimlerin tarafından bu ambalaj tasarımlarına yol açtığını kapsamaktadır. Görüşmenın son kısımında ise, Finncatering firmasının Finlandiya’nın dışında, diğer ülke firmalarından numune olarak aldığı ambalajlar üzerine tamamlandı. Toplam olarak 8 ambalaj üzerinde görüşme yapıldı. Bu ambalajlar, yukarıda anlatılan tasarım elementleri açısından birbirinden farklılardı. Araştırmanın amacı, bu elementlerin kullanıcıları sürdürülebilir tüketime yönlendirmeyi denetlemesinden dolayı, üçüncü aşamada gösterilen 8 ambalajdan, üç tanesi seçildi; seçim, birbirinden üç farklı ambalajı içermekteydi. Birincisi, gerçekten sürdürülebilir ambalaj olan ve öyle de görünen (Ambalaj 1); ikincisi, sürdürülebilir olan ama, öyle görünmeyen (Ambalaj 2) ve üçüncüsü ise sürdürürebilir ambalaj olmayıp ve öyle görünmeyen (Ambalaj 3) gibi farklardan oluşmaktadır. Dördüncü seçenek, sürdürülebilir olmayıp ve öyle görünen ambalajın olmasıdır. Fakat Finncatering firması ile yapılmış olan görüşmede bu seçeneğı kapsayan ambalaj vey a ambalajların gösterilmediği için göz ardı edildi. Üçüncü aşamada ambalaj seçiminden sonra, kullanıcıların sürdürülebilir ambalajların seçimı ve onlara karşı bakış açılarını anlamak ve denetlemek amacıyla, görüşme odaklı bir anket hazırlandı. Bu görüşmeye dayanan anket, (esas araştırma) dördüncü aşama olup, 65 İstanbul Teknik Üniversite öğrencisi üzerinde uygulandı. Görüşmenin soruları kişisel sorular ve katılımcıların seçimlerine dayalı iki anlatım odaklı sorudan oluşmaktaydı. Birinci soru, ambalajlarda sunulan sandviçlerin hepsinin aynı olduğunu söyleyerek (marka, içerik, fiyat ve boyut) katılımcılardan bir seçim yapmaları istendi.İkinci soruda ise, doğaya zarar vermeyen bir ambalaj seçimi yapmaları istendi. Bir hafta içinde tamamlanan dördüncü aşama, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (Ayazağa Kampüsü) kütüphanesi önünde, öğrencilerin daha çok vakit ayırabilecekleri bir ortamda sağlandı. Ambalaj seçimini daha gerçekci gösterebilmek için üçüncü aşamadan elde edilen ambalajların içine sandviç maketi konuldu. Bu aşamadan, elde edilen sonuçlar, katılımcıların yukarıda bahsedilen ambalajlardan hangisini seçmek istediklerinin ve nedenlerinin açığa çıkarılmasıdır. Elde edilen bilginin, analizi için beşinci aşamaya geçilerek, 65 katılımcının ses kayıtları alındıktan sonra, onları çözüp ve etiketlere aktarılması ile sonuçlandı. Analiz sonucunda, öğrencilerin çoğunun sürdürülebilir olup ve öyle görünen ambalajı seçtikleri (Ambalaj 1) bilgisi elde edildi. Bu öğrencilerin seçim nedenlerinin, onların bahsettikleri bazı sıfatlar ( doğal gibi, renk gibi) ya da ambalaj tasarım elementlerine dayalı geri dönüştürülebilen bazı malzemeler oldukları ortaya çıkarıldı. Diğer taraftan, katılımcıların seçmedikleri diğer iki ambalaja (Ambalaj 2 ve Ambalaj 3) karşı fikirleri ve onları seçmeme nedenleri analiz edildi. Yazı, ambalaj tasarımının önemli bir elementi olup ve diğer elementlerle (renk, malzeme, illüstrasyon/ resim, logo) algılayış süreci farklıdır. Başka bir deyişle, renk, malzeme, illüstrasyon/ resim, logo çok daha kısa bir süreçte algılanır iken, yazı elementine zaman ayırmak kullanıcıların seçimleri içeriğinde olabilmektedir. Bu nedenle, katılımcılar yazı elementini okumak konusunda 3 guruba ayrıldı. Birinci grup, ilk soruda – doğa kavramını bahis etmeden – yazıyı okuyanlar; ikinci grup, ikinci sorudan sonra – doğa kavramından bahis ettikten sonra- yazıyı okuyanlar ve üçüncü grup ise birinci ve ikinci sorudan sonra bile yazıyı okumayanlardan oluşmaktadır. Bu kısmın analizinde, birinci grubun, sürdürülebilir ambalajı seçenler olarak (Ambalaj 1), daha çok yazıyı okudukları ortaya çıktı. Bu araştırmanın sonucunda, yine de, renk, malzeme, yazı, illüstrasyon/ resim, logo vb. ambalaj tasarım elementlerinden hareket edildi ve elementler 4 başlık altında gruplaştırıldı. Ambalaj 2 ve Ambalaj 3ün tercih nedenlerinden en önemlisi, bu ambalajlarin renkleri oldu. Pembe ve sarı renkler için daha “iştah açıcı” ve “göze çarpan” gibi sıfatlar söylenildi. Bu ambalajları seçen katılımcılar için, ambalajların doğa dostu olup olmadıkları ikinci planda durmaktadır. Kullanıcılar kapsamında sürdürülebilirlik kavramına ilgi duyulduğu ve belli oranda kavramın bilinç varlığı olduğu sonuçlandırıldı. Bu çalışmanın sonucu olarak, ambalaj tasarımcılarının ambalaj tasarım elementlerinden yola çıkarak, sürdürülebilir yöntemlerle bu elementleri tasarlayabilmeleri önerilmektedir. Ambalaj tasarımcılarının, ambalajlar ve kullanıcılar arasında bağ kurucu bir kimlik olduklarını anımsayarak, toplum içerisinde, sürdürülebilir tüketim alışkanlığını sağlamakta önemli bir rolü sahiplendiklerinden söz edilebilir. http://hdl.handle.net/11527/868